Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Togan Demircan, sağlık çalışanları için açıklanan müjdelerin içinin boş olduğunu ifade ederek, tüm kesimler tarafından kabul edilebilecek oranda bir maaş zammı talep ettiklerini söyledi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın geçtiğimiz hafta duyurduğu müjdelerin içinin boş olduğunu söyleyen Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Togan Demircan, "Sağlık Bakanımız tarafından 2020'de Dünya Sağlık Örgütüne teklif edilen ve kabul edilen '2021 Yılı Uluslararası Sağlık Çalışanları Yılı' bitti. Bitti ama geride ne bıraktı? Görevi başında vefat eden sağlık çalışanları şehit mi sayıldı? Covid-19 illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı mı sayıldı? Fiili hizmet tazminatı hakkaniyetle revize mi edildi? 'Sağlıkta Şiddet Yasası' tam manası ile uygulandı mı? Müjdelenen 3600 ek gösterge mi verildi? Performans Yönetmeliği mi düzenlendi? Ek ödeme emekliliğe mi yansıtıldı? Kreş sorunu mu çözüldü? Mobbing uygulamalarına son mu verildi? eğitim ve akademik kariyerin önündeki engeller mi kaldırıldı? Memur enflasyona ezdirilmedi mi? Ayrımcılığın, kayırmacılığın önüne mi geçildi? Vergi düzenlemesi mi gerçekleşti? Tabi ki hayır" dedi.
Nitelikli sağlık çalışanlarının yurtdışına çıkabilmenin yollarını aradığını savunan Demircan, "Maalesef muhataplar bu duruma gözlerini, kulaklarını kapatmış vaziyetteler. Bizleri görmüyorlar, duymuyorlar. Sağlık çalışanlarının tek sorununun ekonomik sorunlar olduğunu zannediyorlar. Çalışma süreleri, çalışma koşulları, markpaktis, fiziki koşullar ve en acısı ayrıştırılma sağlık çalışanlarının kanayan ve ivedilikle çözüm bekleyen sorunlarıdır" diye konuştu.
Pandemi döneminde her kesim tarafından sağlık hizmetlerinin ne denli önemli olduğunun görüldüğünü ifade eden Demircan, "Ama maalesef sağlık çalışanlarının önemi anlaşılmadı. Bugün tüm yurtta iş bırakmamıza vesile olan ana sebep sağlık hizmetlerinin artık sağlıklı bir şekilde yürütülemediğine dikkat çekmektir. Sağlık çalışanları tükenmişlik sendromu yaşamaktadır. Geçtiğimiz hafta duyurulan ancak hedefe ulaşmayan zam açıklamasına ek olarak 6. dönem toplu sözleşmede imza altına alınan yüzde 5'lik oranın hayata geçmeden buhar olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu nedenle tüm kesimler tarafından kabul edilebilecek oranda bir maaş zammı talep etmekteyiz. Bu oranında belirlenirken TÜİK verilerinin değil, çarşı pazar verilerinin göze alınarak belirlenmesini talep ediyoruz. Atık toplayan, manavda çalışan, garsonluk yapan, eşine çocuğuna karşı başını önüne eğen, boynunu büken kamu görevlisi görmek istemiyoruz" dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın geçtiğimiz hafta duyurduğu müjdelerin içinin boş olduğunu söyleyen Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Togan Demircan, "Sağlık Bakanımız tarafından 2020'de Dünya Sağlık Örgütüne teklif edilen ve kabul edilen '2021 Yılı Uluslararası Sağlık Çalışanları Yılı' bitti. Bitti ama geride ne bıraktı? Görevi başında vefat eden sağlık çalışanları şehit mi sayıldı? Covid-19 illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı mı sayıldı? Fiili hizmet tazminatı hakkaniyetle revize mi edildi? 'Sağlıkta Şiddet Yasası' tam manası ile uygulandı mı? Müjdelenen 3600 ek gösterge mi verildi? Performans Yönetmeliği mi düzenlendi? Ek ödeme emekliliğe mi yansıtıldı? Kreş sorunu mu çözüldü? Mobbing uygulamalarına son mu verildi? eğitim ve akademik kariyerin önündeki engeller mi kaldırıldı? Memur enflasyona ezdirilmedi mi? Ayrımcılığın, kayırmacılığın önüne mi geçildi? Vergi düzenlemesi mi gerçekleşti? Tabi ki hayır" dedi.
Nitelikli sağlık çalışanlarının yurtdışına çıkabilmenin yollarını aradığını savunan Demircan, "Maalesef muhataplar bu duruma gözlerini, kulaklarını kapatmış vaziyetteler. Bizleri görmüyorlar, duymuyorlar. Sağlık çalışanlarının tek sorununun ekonomik sorunlar olduğunu zannediyorlar. Çalışma süreleri, çalışma koşulları, markpaktis, fiziki koşullar ve en acısı ayrıştırılma sağlık çalışanlarının kanayan ve ivedilikle çözüm bekleyen sorunlarıdır" diye konuştu.
Pandemi döneminde her kesim tarafından sağlık hizmetlerinin ne denli önemli olduğunun görüldüğünü ifade eden Demircan, "Ama maalesef sağlık çalışanlarının önemi anlaşılmadı. Bugün tüm yurtta iş bırakmamıza vesile olan ana sebep sağlık hizmetlerinin artık sağlıklı bir şekilde yürütülemediğine dikkat çekmektir. Sağlık çalışanları tükenmişlik sendromu yaşamaktadır. Geçtiğimiz hafta duyurulan ancak hedefe ulaşmayan zam açıklamasına ek olarak 6. dönem toplu sözleşmede imza altına alınan yüzde 5'lik oranın hayata geçmeden buhar olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu nedenle tüm kesimler tarafından kabul edilebilecek oranda bir maaş zammı talep etmekteyiz. Bu oranında belirlenirken TÜİK verilerinin değil, çarşı pazar verilerinin göze alınarak belirlenmesini talep ediyoruz. Atık toplayan, manavda çalışan, garsonluk yapan, eşine çocuğuna karşı başını önüne eğen, boynunu büken kamu görevlisi görmek istemiyoruz" dedi.