Fransa'nın denizaşırı topraklarından Guadeloupe Adası'nın ardından Martinik'de de protestolar patlak verdi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron denizaşırı topraklarda patlak veren protestolar hakkında, "Yalanlara ve manipülasyonlara boyun eğilmemeli" dedi.
Fransa'nın denizaşırı topraklarından olan ve Karayipler'de yer alan Guadeloupe Adası'nın ardından Martinik'de de protestolar patlak verdi. Martinik'deki sendikaların çağrısı üzerine yüzlerce işçi greve gitti. Günün erken saatlerinde Le Lamentin ve başkent Fort-de-France çevresindeki çeşitli noktalara kamyonlarla barikatlar kuran göstericiler, hükümetten özellikle bakıcıların Covid-19'a karşı aşı zorunluluğunun ve Covid-19 sağlık kartı uygulamasının kaldırılması, emeklilik reformu, eğitim sektöründeki sağlık personelinin şartlarının diğer eğitim personeli ile uyumlu hale getirilmesini talep etti. Protestonun adadaki eğitim ve ticari faaliyetleri aksattığı ifade edildi.
Sendikalar arası örgütün sözcüsü Bertrand Cambusy, "Bu hareket yenilenebilir. Paniğe kapılmadan ve aşırıya kaçmadan maç üstüne maç oynayacağız ve nüfusun çıkarına olan taleplerimize odaklanacağız" dedi.
Kardeş ada Guadeloupe'de olduğu gibi protestolarda bir alevlenme tehlikesinin mümkün olup olmadığı sorusuna ise Cambusy, "Ben Guadeloupe'nin Guadeloupe olduğuna, Martinik'in Martinik olduğuna inanıyorum. Sendikalarla dayanışma içinde olsak da haydut değiliz tabii ki, bu seferberliği bu ruhla hazırladık, her olasılığa hazırız" ifadelerini kullandı.
Guadeloupe'daki protestolara kıyasla daha barışçıl ve sakin geçen gösterilerde şu ana kadar şiddet olayı bildirilmedi.
Guadeloupe'da durum patlama noktasında
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise yaptığı açıklamada, şiddet ve yağma olayları ile boğuşan Guadeloupe'daki durumu patlamaya hazır bir kriz olarak nitelendirerek, olaylar karşısında sakin olunması çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanı Macron, "Yalanlara ve manipülasyonlara boyun eğilmemeli" ifadelerini kullanarak, "Fransızların sağlığını siyasi savaşlar yapmak için kullanamayız, kamu düzenini korumak zorundayız" dedi.
Guadeloupe Adası'nda son durum
Guadeloupe'de 15 Kasım'da sendikaların süresiz genel grev başlatmasının ardından eylemler artarak şiddet ve yağma olaylarına dönüşmüş, Fransa adaya şiddet olaylarını bastırması için 200 polis ve jandarma göndermişti. Adada yerel saatle 18.00 ile 05.00 arası sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş, bidonla benzin satışı yasaklanmıştı.
Hafta sonu boyunca devam eden şiddet olaylarında şu ana kadar 38 kişi gözaltına alınırken, şiddet olayları nedeniyle eğitim-öğretime ara verildi. Bölgede Morne-a-Eau kasabasında bir polis karakolunun ateşe verildiği bildirildi.
Güvenlik güçleri tarafından yapılan açıklamada ise, "Bizi oyalayıp başka yerlere çekmek için yapılan yalan çağrılar ile karşı karşıya olduğumuzdan şüpheleniyoruz" ifadeleri kullanıldı.
Fransa'nın denizaşırı topraklarından olan ve Karayipler'de yer alan Guadeloupe Adası'nın ardından Martinik'de de protestolar patlak verdi. Martinik'deki sendikaların çağrısı üzerine yüzlerce işçi greve gitti. Günün erken saatlerinde Le Lamentin ve başkent Fort-de-France çevresindeki çeşitli noktalara kamyonlarla barikatlar kuran göstericiler, hükümetten özellikle bakıcıların Covid-19'a karşı aşı zorunluluğunun ve Covid-19 sağlık kartı uygulamasının kaldırılması, emeklilik reformu, eğitim sektöründeki sağlık personelinin şartlarının diğer eğitim personeli ile uyumlu hale getirilmesini talep etti. Protestonun adadaki eğitim ve ticari faaliyetleri aksattığı ifade edildi.
Sendikalar arası örgütün sözcüsü Bertrand Cambusy, "Bu hareket yenilenebilir. Paniğe kapılmadan ve aşırıya kaçmadan maç üstüne maç oynayacağız ve nüfusun çıkarına olan taleplerimize odaklanacağız" dedi.
Kardeş ada Guadeloupe'de olduğu gibi protestolarda bir alevlenme tehlikesinin mümkün olup olmadığı sorusuna ise Cambusy, "Ben Guadeloupe'nin Guadeloupe olduğuna, Martinik'in Martinik olduğuna inanıyorum. Sendikalarla dayanışma içinde olsak da haydut değiliz tabii ki, bu seferberliği bu ruhla hazırladık, her olasılığa hazırız" ifadelerini kullandı.
Guadeloupe'daki protestolara kıyasla daha barışçıl ve sakin geçen gösterilerde şu ana kadar şiddet olayı bildirilmedi.
Guadeloupe'da durum patlama noktasında
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise yaptığı açıklamada, şiddet ve yağma olayları ile boğuşan Guadeloupe'daki durumu patlamaya hazır bir kriz olarak nitelendirerek, olaylar karşısında sakin olunması çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanı Macron, "Yalanlara ve manipülasyonlara boyun eğilmemeli" ifadelerini kullanarak, "Fransızların sağlığını siyasi savaşlar yapmak için kullanamayız, kamu düzenini korumak zorundayız" dedi.
Guadeloupe Adası'nda son durum
Guadeloupe'de 15 Kasım'da sendikaların süresiz genel grev başlatmasının ardından eylemler artarak şiddet ve yağma olaylarına dönüşmüş, Fransa adaya şiddet olaylarını bastırması için 200 polis ve jandarma göndermişti. Adada yerel saatle 18.00 ile 05.00 arası sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş, bidonla benzin satışı yasaklanmıştı.
Hafta sonu boyunca devam eden şiddet olaylarında şu ana kadar 38 kişi gözaltına alınırken, şiddet olayları nedeniyle eğitim-öğretime ara verildi. Bölgede Morne-a-Eau kasabasında bir polis karakolunun ateşe verildiği bildirildi.
Güvenlik güçleri tarafından yapılan açıklamada ise, "Bizi oyalayıp başka yerlere çekmek için yapılan yalan çağrılar ile karşı karşıya olduğumuzdan şüpheleniyoruz" ifadeleri kullanıldı.