Geçtiğimiz günlerde yaşanan en uzun parçalı ay tutulması, Konya, Malatya, Düzce, Tokat ve en son da Erzurum'da peş peşe depremleri de beraberinde getirdi. Türkiye'nin farklı bölgelerinde meydana gelen depremler sonrası "Ay tutulması veya mevsimler, depremi tetikliyor mu" sorusuna açıklık getiren jeoloji uzmanı Prof. Dr. Ercan Aksoy, meteorolojik olayların, depremle doğrudan ilgisinin kanıtlanmadığını ve bunların tamamen tesadüfi olduğunu kaydetti.
Son bir haftada ülkenin dört bir yanında art arda meydana gelen depremler, akıllara, "Ay tutulması veya mevsimler, depremi tetikliyor mu" sorusunu getirdi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Aksoy, ayın gök cisimlerinin hareketlerinin veya birbirine göre konumlarının depremi tetiklediğine dair bilimsel herhangi bir kanıtın olmadığını kaydetti. Prof. Dr. Aksoy, ayrıca Türkiye Cumhuriyeti tarihinde meydana gelen hemen bütün büyük depremlerin kış aylarında meydana gelmesinin ise tamamen tesadüfi olduğuna dikkat çekti.
"Kanıtlanmamış ortaya konulamamış bir gerçektir"
Özellikle 1999 Gölcük depreminden önce güneş tutulmasının olmasının böyle bir görüşün ortaya çıkmasına neden olduğunu belirten Prof. Dr. Ercan Aksoy, "Bazen insanlar arasında şu konuşuluyor, gök cisimlerinin hareketleri, birbirine göre konumları acaba depremi tetikler mi? Deprem oluşumu üzerine ne gibi etkisi vardır? Çoğunlukla da güneş tutulması ile irtibatlandırılıyor. 17 Ağustos 1999 Gölcük veya Marmara depreminden önce güneş tutulması olduğu için bu biraz daha da öne çıktı. Ancak bir bilimsel gerçeğin kabul görmesi için her durumda doğru sonuç vermesi lazım. Eğer gerçekten güneş tutulması veya gezegenlerin birbirine göre konumları depremi tetikliyor olsaydı, o zaman her güneş tutulmasından sonra da biz deprem olmasının beklememiz lazımdı. Dolayısıyla bu kanıtlanmamış ortaya konulamamış bir gerçektir" dedi.
"Bunlar tesadüfi, depremlerin mevsimlerle, kuraklıkla, aşırı yağışlarla bir bağlantısının olmadığını söyleyebiliriz"
Bütün bu meteorolojik olayların tesadüfi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Aksoy, "Depremler kış aylarında mı, yaz aylarında mı, veya kuraklıkta mı olur, bunlar tamamen meteorolojik olaylar veya güneş tutulması, gezegenlerin aynı hizaya gelmesi, farklı konumlanması gibi olaylar astronomi biliminin konuları. Ama depremle doğrudan ilgileri olduğu kanıtlanmamış. Cumhuriyet tarihindeki ilk büyük deprem olan 1939 Erzincan depremi bir kış ayında meydana gelmiştir. Elazığ'da da 24 Ocak depremi kış ayında meydan geldi. Ondan önce 2019 yılının aralık ayında 5'in üzerinde bir deprem meydana gelmişti. 1893 Malatya'da ağır hasar oluşturan Kale ilçesi çevresinde ve özellikle 1905 depreminin yine bir kış ayında olduğunu görüyoruz. Bunlar tesadüfi çünkü mevsimlerle, kuraklıkla, aşırı yağışlarla bir bağlantısının olmadığını söyleyebiliriz" diye konuştu.
Son bir haftada ülkenin dört bir yanında art arda meydana gelen depremler, akıllara, "Ay tutulması veya mevsimler, depremi tetikliyor mu" sorusunu getirdi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Aksoy, ayın gök cisimlerinin hareketlerinin veya birbirine göre konumlarının depremi tetiklediğine dair bilimsel herhangi bir kanıtın olmadığını kaydetti. Prof. Dr. Aksoy, ayrıca Türkiye Cumhuriyeti tarihinde meydana gelen hemen bütün büyük depremlerin kış aylarında meydana gelmesinin ise tamamen tesadüfi olduğuna dikkat çekti.
"Kanıtlanmamış ortaya konulamamış bir gerçektir"
Özellikle 1999 Gölcük depreminden önce güneş tutulmasının olmasının böyle bir görüşün ortaya çıkmasına neden olduğunu belirten Prof. Dr. Ercan Aksoy, "Bazen insanlar arasında şu konuşuluyor, gök cisimlerinin hareketleri, birbirine göre konumları acaba depremi tetikler mi? Deprem oluşumu üzerine ne gibi etkisi vardır? Çoğunlukla da güneş tutulması ile irtibatlandırılıyor. 17 Ağustos 1999 Gölcük veya Marmara depreminden önce güneş tutulması olduğu için bu biraz daha da öne çıktı. Ancak bir bilimsel gerçeğin kabul görmesi için her durumda doğru sonuç vermesi lazım. Eğer gerçekten güneş tutulması veya gezegenlerin birbirine göre konumları depremi tetikliyor olsaydı, o zaman her güneş tutulmasından sonra da biz deprem olmasının beklememiz lazımdı. Dolayısıyla bu kanıtlanmamış ortaya konulamamış bir gerçektir" dedi.
"Bunlar tesadüfi, depremlerin mevsimlerle, kuraklıkla, aşırı yağışlarla bir bağlantısının olmadığını söyleyebiliriz"
Bütün bu meteorolojik olayların tesadüfi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Aksoy, "Depremler kış aylarında mı, yaz aylarında mı, veya kuraklıkta mı olur, bunlar tamamen meteorolojik olaylar veya güneş tutulması, gezegenlerin aynı hizaya gelmesi, farklı konumlanması gibi olaylar astronomi biliminin konuları. Ama depremle doğrudan ilgileri olduğu kanıtlanmamış. Cumhuriyet tarihindeki ilk büyük deprem olan 1939 Erzincan depremi bir kış ayında meydana gelmiştir. Elazığ'da da 24 Ocak depremi kış ayında meydan geldi. Ondan önce 2019 yılının aralık ayında 5'in üzerinde bir deprem meydana gelmişti. 1893 Malatya'da ağır hasar oluşturan Kale ilçesi çevresinde ve özellikle 1905 depreminin yine bir kış ayında olduğunu görüyoruz. Bunlar tesadüfi çünkü mevsimlerle, kuraklıkla, aşırı yağışlarla bir bağlantısının olmadığını söyleyebiliriz" diye konuştu.