Görevden uzaklaştırılan Kayseri OSB Başkanı Tahir Nursaçan, düzenlediği basın toplantısında, uzaklaştırmayı bakanlık tebligatından önce sosyal medyadan öğrendiklerini dile getirerek, "Kayseri OSB'yi ülke genelinde ilk 3 OSB arasında getirdik. Müfettişler suçlamaların iftira olduğunu raporladı. Takipsizlik kararı veren savcının tayini çıktı. Bu şehri yaralamaya kimsenin hakkı yok. Vicdanımız pak, yüzümüz ak" dedi.
Görevden uzaklaştırılan Kayseri OSB Başkanı Tahir Nursaçan, Kayseri OSB Ahi Evran Konferans Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında, yaşanılan gelişmeleri değerlendirdi. Kayseri OSB sanayicisinin demokrasi mücadelesinde kara lekeli bir gün olduğunu kaydeden Nursaçan, "Bugün Tahir Nursaçan ve dava arkadaşları için değil, Kayseri OSB Sanayicisi için demokrasi mücadelesinde kara lekeli bir gündür. Hepiniz ve tüm Kayseri biliyor ki Kayseri OSB, elini değil tüm yüreğini taşın altına koyan ben ve aziz dava arkadaşlarım sayesinde 2015 yılında sandıkla tanıştı. Atanarak yönetilen değil; seçerek yöneten sanayici vasfına gelindi. Ancak ne üzücüdür ki aradan geçen 6 yıl bile hazımsız bazı kesimlerin vizyonuna hiçbir katkı sağlayamadı. Bugün aynı mücadeleyi vermek yine bizlere kaldı. Bildiğiniz üzere Cuma günü akşam saatlerinde Sanayi ve teknoloji Bakanlığımızın bizimle ilgili geçici olarak görevden uzaklaştırma yönünde bir tasarrufta bulunduğuna ilişkin bilgiler çarpıtılarak sosyal medyada paylaşılmaya başlandı. Bu haberlerin kaynağı olan kişiler Sayın Bakan'ın oluru ile gelen yazıyı nasıl oluyorsa bizlere tebliğinden önce biliyor olmalarına rağmen kamuoyuna gerçeğe aykırı bir şekilde empoze ettiler. Bizim ülkemiz devlet kültürü olan bir ülkedir. Böylesine önemli kararlarla ilgili bildirimler sosyal medya üzerinden yapılmaz diye düşünmüştük. Ancak sizlerin de bildiği gibi yapıldı. Yapılan uygulama bizden önce birilerine servis edildi ve o birileri de sosyal medya aracılığı ile bu haberi gerçeğe aykırı bir şekilde yaydı. Keşke bu tasarrufu haber sitelerinden ya da sosyal medya hesaplarından değil, bizzat Bakanlığımızdan öğrenseydik. Sadece bu bile, bize karşı yapılanların ne denli garipliklerle dolu olduğunun göstergesidir. Sözlerimin başında net bir şekilde ifade ediyorum ki, hakkımızda açılan davalar hukuk sistemimize, geçici süre ile görevden alma kararı ise idare sistemimize gölge düşürmüştür" ifadelerini kullandı.
Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'nin Türkiye'nin ilk 3 OSB'si arasında olduğunu dile getiren Tahir Nursaçan, "2015 yılında sanayicilerimizin teveccühü ile Kayseri Organize Sanayi Bölgesi yönetimine geldik. Seçildiğimiz ilk gün "OSB'yi sahiplenmeyeceğiz, OSB'nin sahiplerine hizmet edeceğiz" dedik. Bu anlayışla kolları sıvadık ve Allah şahittir çok çalıştık. Söylemekten gurur duyuyorum ki, hangi kriteri ele alırsanız alın, hangi parametrelerle bir sıralama yaparsanız yapın, ortaya çıkacak tüm sıralamalarda Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Türkiye'nin ilk 3 OSB'si arasındadır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, ülkemizin nereden nereye geldiğini anlatırken "Bunlar yan gelip yatmakla olmuyor, çalışmakla oluyor" ifadesini kullanmıştı. Bizler de Allah'a şükür yan gelip yatmadık. Şehrimiz, ülkemiz ve milletimiz için gayret gösterdik. Bizim çalışmak ve üretmekten başka hiçbir suçumuz olmadığı halde "Küçük olsun bizim olsun" anlayışındaki bir takım şer güçlerin saldırılarıyla karşılaştık. İftira ve yalanlarla bir algı operasyonu başlattılar. Bir yerlerden düğmeye basıldı ve sistemli bir kumpanyanın oyunlarını izler hale geldik. Yargıya kadar uzanan kirli eller hak etmediğimiz bir tablo ortaya koydular" diye konuştu.
"Takipsizlik kararı veren savcının tayini çıktı"
Nursaçan, "Hiçbir kurum ya da kuruluşun karşılaşmadığı kadar müfettiş denetimi ile karşılaştık. Aylarca incelemeye tabi tutulduk. Hakkımızda 40'dan fazla suçlama yapıldı ve suçlamalarla ilgili müfettişler didik didik inceledi. Suçlamaların hepsinin iftira olduğu ortaya çıktı. Başlangıçta savcılık sadece iki hususla ilgili iddianame düzenleyip dava açtı ve diğer tüm hususlarla ilgili takipsizlik kararı verdi. Ancak birileri için bu yetersizdi. Amaç ağır cezalık bir dosya oluşturmaktı. Hukuken itiraz etme hak ve hüviyetleri olmayanlar tarafından savcının kararına itiraz ettirildi. Hukuk sisteminde belki bin dosyada gerçekleşen bir ihtimal gerçekleşerek, Kayseri Sulh Ceza Hâkimliği tarafından takipsizlik kararı kaldırıldı. Burada da Manidar bir zamanlama yaşandı. 3 ay boyunca itiraz değerlendirmede beklerken, dosyada takipsizlik kararı veren Cumhuriyet Savcısının, istemediği bir yere tayin edilmesi beklenildi ve bu tayinden sonra, takipsizlik kararı kaldırıldı. Nitekim sonrasında dosyada görevlendirilen Savcı tarafından ivedilikle ve hiçbir detay içermeyen bir İddianame düzenlendi. Güzel ülkeme, güzel şehrime yakışmadı; ama başarıldı. Yapılanlar Kayseri Adliyesi'ni yaralamıştır. Bu şehri yaralamaya hiç kimsenin hakkı da yoktur haddi de. Kayseri sanayicisinin iradesi hiçe sayılarak, seçimleri kaybedenlerin siyasi gücü de yanlarına alarak gerçekleştirdikleri masa başı oyunları şimdilik galip geldi. Burada şu hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Sanayi Teknoloji Bakanlığı tarafından 18 Ekim 2021 tarihli tebliğ ile Yönetim Kurulu üyeleri ve Denetim Kurulundan 1 üye ile 2 adet Bölge Müdürlüğü personeli hakkında 3 aylık geçici süreliğine görevden uzaklaştırıldığı bildirimi yapıldı. Haksız, hukuksuz, hakkaniyetsiz bu işleme karşı tarafımızca hukuki süreç başlatılacak ve her zaman yaptığımız gibi yasalar önünde hakkımız aranacaktır. Ancak gelinen noktada talimat doğrultusunda dün itibariyle yedek listemizden teşekkül edilen yeni Yönetim ve Denetim kurulumuza bayrağı geçici süreliğine devrettik. Layıkıyla bayrağı taşıyacaklarından da hiçbir şüphemiz yoktur. Bilgi kirliklerini düzeltmek adına söylüyorum, görevden geçici süreyle uzaklaştırılmamıza neden olan konu zorlama iddianame ile ağır ceza mahkemesinde açılan dava değildir. Görevden geçici uzaklaştırılmamıza dayanak olan soruşturmalar çok komik, kasıtlı ve manidardır" şeklinde konuştu.
Yapılan incelemede herhangi bir suç unsurunun tespit edilemediğini ve birkaç yönetsel tenkit dışında bir eleştiri dahi yapılmadığını kaydeden Nursaçan, "Görevden geçici uzaklaştırma işlemine gerekçe yapılan Savcılık soruşturmasına konu olaylar ve hatta daha fazlası, Bakanlığınızca yapılan denetimle incelenmiş ve neticesinde düzenlenen İnceleme raporunda, herhangi bir suç unsuru tespit edilememiş, birkaç yönetsel tenkit dışında bir eleştiri dahi yapılmamıştır. Başsavcılık tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bütün bilgi ve belgeler toplanmış durumdadır. Bu aşamada görevden geçici olarak uzaklaştırılan ilgililerin delil karartma veya saklama ya da soruşturmanın sağlıklı yürütülmesini engelleme gibi bir faaliyet yürütmelerine zaten olanak bulunmamakta olup, bu son soruşturmada tesis edilen işleme gerekçe olabilecek nitelikte değildir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız tarafından alınan karar Kayseri sanayisine, üretimine, sanayicimizin iradesine, ülke ve millet için çalışma şevkine vurulmuş bir darbedir. Bu haksızlığa rağmen devletimize ve hukuk sistemine karşı boynumuz kıldan incedir. Çünkü bizim güvenebileceğimiz ne devlet dışı güçler ne de kendisini milletin üstünde gören otoriteler var" dedi.
"Vicdanımız pak, yüzümüz ak"
Güçlerini sadece sanayicilerden aldıklarını dile getiren Tahir Nursaçan, "Biz gücümüzü sadece ve sadece sanayicilerimizden aldık. Hakkımızda yapılan suçlamaların asılsız olduğu yargılama sonrası görülecektir. Bu kararlar bizim için bir son değil başlangıç olacaktır. Şer odaklarına ve onlara prim verenlere hakkımız helal değildir. Şehrimiz, ülkemiz, milletimiz ve sanayicimiz için boynumuz helaldir. Zorlama ile açılan davadan ben ve dava arkadaşlarımın aleyhine hiçbir şey çıkmaz. Çünkü isnat edilen suçlar bizlere ve Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'ne bulaşmaz. Vicdanımız pak, yüzümüz aktır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün yaptığı açıklamalar sırasında şu sözü kullandı: "Bürokrasiyi özellikle seçilmiş hükümete karşı çıkmaya davet etmek vesayet çağrısından başka bir şey değildir." Bürokrasinin seçilmiş OSB yönetimine yönelik aldığı karar da vesayetin ta kendisidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu gelişmelerden haberdar olmadığına inanıyoruz. Haberdar olduğunda kararı alanlara ve aldıranlara gereken tavrı göstereceğine de eminiz" diye konuştu.
"Bu şehre kimse kara leke sürmesin" diye çağrıda bulunan Nursaçan, "Bugün hep birlikte yeni bir başlangıcı hep birlikte başlattık. Bu memlekette dedikodu yapanlara gerekli mesajı verin. Bu memlekete dedikodu yakışmıyor. Bu memlekete fitne yakışmıyor. Bu memlekete darbe yakışmıyor. Bu şehre kimse kara leke sürmesin. Kimsenin babasının malı değil. Herkes seçme ve seçilme hakkına saygı duymalıdır. Ne yazık ki bizden önce 12 yıl seçimsiz, sandıksız bir organize sanayi bölgesi yönetildi. Bizim zamanımızda herkes şeffaf, demokratik şekilde sandıkla buluştu. Sandık dışı güçlere cevabı verecek ancak 1 kişi var. Milletimiz ve sanayicimiz onun hesabını sorar. Onun dersini onlar verir. Biz sandıktan başka bir yol tanımıyoruz. Milletimizin iradesinden başka bir yol tanımıyoruz. Kimse de kendisini millet iradesinin üzerinde görmesin. Elbette sanayicimiz günü, vakti ve saati geldiğinde hak edenlere hak ettiği cevabı verecektir" ifadelerini kullandı.
"Allah var, gam yok"
Nursaçan'ın konuşmasının ardından söz alan yeni yönetimin başkanı Murat Yibur da, "Bizler de geçici süreyle emaneti daha öncede olduğu gibi gerçek sahipleri olan sanayicilerimiz nezdindeki başkanımıza olduğu gibi tertemiz şekliyle tekrar iade etmenin sabırsızlığı içerisinde gün sayıyoruz. Burası asla birilerinin değil sadece sanayiciye ait olan bir yerdir. Sanayici en doğru kararı en doğru şekilde zamanı geldiğinde mutlaka gösterecektir. Çünkü Allah varsa gam yoktur" şeklinde konuştu.
Görevden uzaklaştırılan Kayseri OSB Başkanı Tahir Nursaçan, Kayseri OSB Ahi Evran Konferans Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında, yaşanılan gelişmeleri değerlendirdi. Kayseri OSB sanayicisinin demokrasi mücadelesinde kara lekeli bir gün olduğunu kaydeden Nursaçan, "Bugün Tahir Nursaçan ve dava arkadaşları için değil, Kayseri OSB Sanayicisi için demokrasi mücadelesinde kara lekeli bir gündür. Hepiniz ve tüm Kayseri biliyor ki Kayseri OSB, elini değil tüm yüreğini taşın altına koyan ben ve aziz dava arkadaşlarım sayesinde 2015 yılında sandıkla tanıştı. Atanarak yönetilen değil; seçerek yöneten sanayici vasfına gelindi. Ancak ne üzücüdür ki aradan geçen 6 yıl bile hazımsız bazı kesimlerin vizyonuna hiçbir katkı sağlayamadı. Bugün aynı mücadeleyi vermek yine bizlere kaldı. Bildiğiniz üzere Cuma günü akşam saatlerinde Sanayi ve teknoloji Bakanlığımızın bizimle ilgili geçici olarak görevden uzaklaştırma yönünde bir tasarrufta bulunduğuna ilişkin bilgiler çarpıtılarak sosyal medyada paylaşılmaya başlandı. Bu haberlerin kaynağı olan kişiler Sayın Bakan'ın oluru ile gelen yazıyı nasıl oluyorsa bizlere tebliğinden önce biliyor olmalarına rağmen kamuoyuna gerçeğe aykırı bir şekilde empoze ettiler. Bizim ülkemiz devlet kültürü olan bir ülkedir. Böylesine önemli kararlarla ilgili bildirimler sosyal medya üzerinden yapılmaz diye düşünmüştük. Ancak sizlerin de bildiği gibi yapıldı. Yapılan uygulama bizden önce birilerine servis edildi ve o birileri de sosyal medya aracılığı ile bu haberi gerçeğe aykırı bir şekilde yaydı. Keşke bu tasarrufu haber sitelerinden ya da sosyal medya hesaplarından değil, bizzat Bakanlığımızdan öğrenseydik. Sadece bu bile, bize karşı yapılanların ne denli garipliklerle dolu olduğunun göstergesidir. Sözlerimin başında net bir şekilde ifade ediyorum ki, hakkımızda açılan davalar hukuk sistemimize, geçici süre ile görevden alma kararı ise idare sistemimize gölge düşürmüştür" ifadelerini kullandı.
Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'nin Türkiye'nin ilk 3 OSB'si arasında olduğunu dile getiren Tahir Nursaçan, "2015 yılında sanayicilerimizin teveccühü ile Kayseri Organize Sanayi Bölgesi yönetimine geldik. Seçildiğimiz ilk gün "OSB'yi sahiplenmeyeceğiz, OSB'nin sahiplerine hizmet edeceğiz" dedik. Bu anlayışla kolları sıvadık ve Allah şahittir çok çalıştık. Söylemekten gurur duyuyorum ki, hangi kriteri ele alırsanız alın, hangi parametrelerle bir sıralama yaparsanız yapın, ortaya çıkacak tüm sıralamalarda Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Türkiye'nin ilk 3 OSB'si arasındadır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, ülkemizin nereden nereye geldiğini anlatırken "Bunlar yan gelip yatmakla olmuyor, çalışmakla oluyor" ifadesini kullanmıştı. Bizler de Allah'a şükür yan gelip yatmadık. Şehrimiz, ülkemiz ve milletimiz için gayret gösterdik. Bizim çalışmak ve üretmekten başka hiçbir suçumuz olmadığı halde "Küçük olsun bizim olsun" anlayışındaki bir takım şer güçlerin saldırılarıyla karşılaştık. İftira ve yalanlarla bir algı operasyonu başlattılar. Bir yerlerden düğmeye basıldı ve sistemli bir kumpanyanın oyunlarını izler hale geldik. Yargıya kadar uzanan kirli eller hak etmediğimiz bir tablo ortaya koydular" diye konuştu.
"Takipsizlik kararı veren savcının tayini çıktı"
Nursaçan, "Hiçbir kurum ya da kuruluşun karşılaşmadığı kadar müfettiş denetimi ile karşılaştık. Aylarca incelemeye tabi tutulduk. Hakkımızda 40'dan fazla suçlama yapıldı ve suçlamalarla ilgili müfettişler didik didik inceledi. Suçlamaların hepsinin iftira olduğu ortaya çıktı. Başlangıçta savcılık sadece iki hususla ilgili iddianame düzenleyip dava açtı ve diğer tüm hususlarla ilgili takipsizlik kararı verdi. Ancak birileri için bu yetersizdi. Amaç ağır cezalık bir dosya oluşturmaktı. Hukuken itiraz etme hak ve hüviyetleri olmayanlar tarafından savcının kararına itiraz ettirildi. Hukuk sisteminde belki bin dosyada gerçekleşen bir ihtimal gerçekleşerek, Kayseri Sulh Ceza Hâkimliği tarafından takipsizlik kararı kaldırıldı. Burada da Manidar bir zamanlama yaşandı. 3 ay boyunca itiraz değerlendirmede beklerken, dosyada takipsizlik kararı veren Cumhuriyet Savcısının, istemediği bir yere tayin edilmesi beklenildi ve bu tayinden sonra, takipsizlik kararı kaldırıldı. Nitekim sonrasında dosyada görevlendirilen Savcı tarafından ivedilikle ve hiçbir detay içermeyen bir İddianame düzenlendi. Güzel ülkeme, güzel şehrime yakışmadı; ama başarıldı. Yapılanlar Kayseri Adliyesi'ni yaralamıştır. Bu şehri yaralamaya hiç kimsenin hakkı da yoktur haddi de. Kayseri sanayicisinin iradesi hiçe sayılarak, seçimleri kaybedenlerin siyasi gücü de yanlarına alarak gerçekleştirdikleri masa başı oyunları şimdilik galip geldi. Burada şu hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Sanayi Teknoloji Bakanlığı tarafından 18 Ekim 2021 tarihli tebliğ ile Yönetim Kurulu üyeleri ve Denetim Kurulundan 1 üye ile 2 adet Bölge Müdürlüğü personeli hakkında 3 aylık geçici süreliğine görevden uzaklaştırıldığı bildirimi yapıldı. Haksız, hukuksuz, hakkaniyetsiz bu işleme karşı tarafımızca hukuki süreç başlatılacak ve her zaman yaptığımız gibi yasalar önünde hakkımız aranacaktır. Ancak gelinen noktada talimat doğrultusunda dün itibariyle yedek listemizden teşekkül edilen yeni Yönetim ve Denetim kurulumuza bayrağı geçici süreliğine devrettik. Layıkıyla bayrağı taşıyacaklarından da hiçbir şüphemiz yoktur. Bilgi kirliklerini düzeltmek adına söylüyorum, görevden geçici süreyle uzaklaştırılmamıza neden olan konu zorlama iddianame ile ağır ceza mahkemesinde açılan dava değildir. Görevden geçici uzaklaştırılmamıza dayanak olan soruşturmalar çok komik, kasıtlı ve manidardır" şeklinde konuştu.
Yapılan incelemede herhangi bir suç unsurunun tespit edilemediğini ve birkaç yönetsel tenkit dışında bir eleştiri dahi yapılmadığını kaydeden Nursaçan, "Görevden geçici uzaklaştırma işlemine gerekçe yapılan Savcılık soruşturmasına konu olaylar ve hatta daha fazlası, Bakanlığınızca yapılan denetimle incelenmiş ve neticesinde düzenlenen İnceleme raporunda, herhangi bir suç unsuru tespit edilememiş, birkaç yönetsel tenkit dışında bir eleştiri dahi yapılmamıştır. Başsavcılık tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bütün bilgi ve belgeler toplanmış durumdadır. Bu aşamada görevden geçici olarak uzaklaştırılan ilgililerin delil karartma veya saklama ya da soruşturmanın sağlıklı yürütülmesini engelleme gibi bir faaliyet yürütmelerine zaten olanak bulunmamakta olup, bu son soruşturmada tesis edilen işleme gerekçe olabilecek nitelikte değildir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız tarafından alınan karar Kayseri sanayisine, üretimine, sanayicimizin iradesine, ülke ve millet için çalışma şevkine vurulmuş bir darbedir. Bu haksızlığa rağmen devletimize ve hukuk sistemine karşı boynumuz kıldan incedir. Çünkü bizim güvenebileceğimiz ne devlet dışı güçler ne de kendisini milletin üstünde gören otoriteler var" dedi.
"Vicdanımız pak, yüzümüz ak"
Güçlerini sadece sanayicilerden aldıklarını dile getiren Tahir Nursaçan, "Biz gücümüzü sadece ve sadece sanayicilerimizden aldık. Hakkımızda yapılan suçlamaların asılsız olduğu yargılama sonrası görülecektir. Bu kararlar bizim için bir son değil başlangıç olacaktır. Şer odaklarına ve onlara prim verenlere hakkımız helal değildir. Şehrimiz, ülkemiz, milletimiz ve sanayicimiz için boynumuz helaldir. Zorlama ile açılan davadan ben ve dava arkadaşlarımın aleyhine hiçbir şey çıkmaz. Çünkü isnat edilen suçlar bizlere ve Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'ne bulaşmaz. Vicdanımız pak, yüzümüz aktır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün yaptığı açıklamalar sırasında şu sözü kullandı: "Bürokrasiyi özellikle seçilmiş hükümete karşı çıkmaya davet etmek vesayet çağrısından başka bir şey değildir." Bürokrasinin seçilmiş OSB yönetimine yönelik aldığı karar da vesayetin ta kendisidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu gelişmelerden haberdar olmadığına inanıyoruz. Haberdar olduğunda kararı alanlara ve aldıranlara gereken tavrı göstereceğine de eminiz" diye konuştu.
"Bu şehre kimse kara leke sürmesin" diye çağrıda bulunan Nursaçan, "Bugün hep birlikte yeni bir başlangıcı hep birlikte başlattık. Bu memlekette dedikodu yapanlara gerekli mesajı verin. Bu memlekete dedikodu yakışmıyor. Bu memlekete fitne yakışmıyor. Bu memlekete darbe yakışmıyor. Bu şehre kimse kara leke sürmesin. Kimsenin babasının malı değil. Herkes seçme ve seçilme hakkına saygı duymalıdır. Ne yazık ki bizden önce 12 yıl seçimsiz, sandıksız bir organize sanayi bölgesi yönetildi. Bizim zamanımızda herkes şeffaf, demokratik şekilde sandıkla buluştu. Sandık dışı güçlere cevabı verecek ancak 1 kişi var. Milletimiz ve sanayicimiz onun hesabını sorar. Onun dersini onlar verir. Biz sandıktan başka bir yol tanımıyoruz. Milletimizin iradesinden başka bir yol tanımıyoruz. Kimse de kendisini millet iradesinin üzerinde görmesin. Elbette sanayicimiz günü, vakti ve saati geldiğinde hak edenlere hak ettiği cevabı verecektir" ifadelerini kullandı.
"Allah var, gam yok"
Nursaçan'ın konuşmasının ardından söz alan yeni yönetimin başkanı Murat Yibur da, "Bizler de geçici süreyle emaneti daha öncede olduğu gibi gerçek sahipleri olan sanayicilerimiz nezdindeki başkanımıza olduğu gibi tertemiz şekliyle tekrar iade etmenin sabırsızlığı içerisinde gün sayıyoruz. Burası asla birilerinin değil sadece sanayiciye ait olan bir yerdir. Sanayici en doğru kararı en doğru şekilde zamanı geldiğinde mutlaka gösterecektir. Çünkü Allah varsa gam yoktur" şeklinde konuştu.